Brezilya Gezi Notları (Bölüm I) - Brezilya 101
Bu yazı serisinde, geçtiğimiz Kasım ayında gittiğim Güney Amerika’nın en büyük ülkesi olan Brezilya’yı kendimce sizlerle paylaşmak istiyorum. Fakat baştan belirtmek isterim ki bu gezi turistik olmaktan öte Goa’da yaşadığım dönemden tanıdığım iki dostum -Rico ve Ari- sayesinde tamamen yerel ve farklı bir seyahat oldu, buna göre okumak lazım ;)
Brezilya seyahatini ve gezi notlarını tek yazıya sığdırmak zor olacağından bölmek gerekti. Şöyle;
Gelelim Brezilya gezi notlarına...
Genel bakış
Brezilya büyük bir ülke, gezmek için aylar lazım dediğimiz Hindistan’ın 2,5 katı bir alana sahip ki bu neredeyse tüm Avrupa kıtası kadar. Ülkenin önemli bir bölümü (kuzeybatısı) Amazon yağmur ormanlarından oluşuyor ama bu sizi gevşetmesin, gitmeden önce iyi bir planlama yapmak gerekiyor.
Brezilya’nın tarihi Portekizlilerin 1500 yılında ülkenin kuzeydoğusunda, Bahia’da bulunan Porto Seguro kasabası civarına ayak basması ile başlıyor. O dönemde sadece yerlilerin yaşadığı ve hiçbir şehrin, kasabanın hatta kalıcı yerleşim yerinin olmadığı Brezilya, tamamen bakir bir coğrafya olarak Portekiz denetimine giriyor.
Sömürgeciliğin temelinde yer alan kölelik sistemini burada oturtmak Portekizliler için hiç de kolay olmuyor. Çalışmayı reddeden yerli halk maalesef katlediliyor ve yerlerine Afrika’dan getirilen köleler tarla ve madenlere sürülüyor. Sırasıyla şeker kamışı, altın ve kahve sömürge ekonomisinin ana ürünleri oluyor.
Bu yeni topraklar aynı zamanda pek çok Avrupalı halk için de yeni ev oluyor. Özellikle birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında eski dünyadan ayrılan pek çok insan Güney Amerika’ya göçüyor.
Bu nedenle Brezilyalılar, %47’si beyaz (model Gisele Bündchen ya da futbolcu Kaka gibi), %43’ü Pardo tabir edilen renkli / melez (model Adriana Lima, futbolcular Ronaldo ya da Alex gibi) ve %7’si siyah (futbol efsanesi Pele gibi) olmak üzere oldukça karışık, melez bir halk. Beyaz Brezilyalılar genelde ülkenin güneyinden, Arjantin’e yakın kısmından gelmekte. Kuzeye gidildikçe, örneğin Bahia’da ten rengi koyuluyor. Ayrıca Japonya dışında bulunan en büyük Japon kolonisi Brezilya’da yaşıyor. Sokaklarda Portekizce konuşan ve Latin Amerikalı gibi davranan çekik gözlüler görürseniz şaşırmayın.
İşin ilginç ve de güzel tarafı; değişik etnik kökenlerden gelen Brezilya halkı bu farklılıklarına aldırmaksızın birbirini kabul etmiş ve iç içe yaşamayı gayet iyi şekilde beceriyor. Asansörlerde bulunan şu uyarı da devletin duruşuna yerinde bir örnek; Asansörler ortak kullanımda olup ırk, renk, dil, orijin, sosyla statü vb temelli ayrımcılık yaparak diğerlerinin kullanıma kısıt getirmek federal suçtur mealinde bir metin.
Ne zaman gidilir?
Brezilya’nın farklı bölgelerinde farklı iklimler mevcut ancak bir genelleme yapmak gerekirse ekvatora yakın kuzey kesimlerinde yağmurlu ve kuru olma üzere iki mevsim, Rio de Janeiro, Sao Paulo ve ülkenin güney kesimlerinde dört mevsim yaşanmakta. Lakin ülkenin bu kesimleri güney yarımkürede olmasından dolayı mevsimler terstir. Havanın daha sıcak olduğu yaz ayları, yani Kasım – Mart dönemi tercih edilebilir. Fakat bu dönem aynı zamanda daha fazla yağmurun da yağdığı dönemdir lakin pek çok tropik bölgede olduğu gibi yağar geçer. Yılbaşı veya Rio Karnavalı döneminde gitmeyi planlıyorsanız, fiyatların epey arttığını aklınızda bulundurun.
Nasıl gidilir?
THY’nın Istanbul’dan Sao Paulo’ya direkt uçuşu elbette Brezilya’ya en kolay ve hızlı ulaşma yolu. Maalesef Güney Amerika’ya olan uçuşlar oldukça pahalı. Mümkünse benim yaptığım gibi millerinizi kullanarak bilet alın. Bu mümkün değilse internet üzerinden (expedia, hipmunk, geziko, opodo vb. sitelerden) sıkı bir araştırma ile farklı havayolları ile iyi bir fiyat yakalayabilirsiniz. Hatta Türkiye’den Avrupa’ya low-cost havayolları ile gidip buradan daha ucuza uçabilirsiniz. Örneğin Air Europa 2013 Aralık itibariyle Madrid – Sao Paulo uçuşlarına başladı. Kendinizin oluşturacağı bu tip bağlantıları da kontrol etmekte fayda var. Bir de Avrupa aktarmalı olarak Brezilya’nın Sao Paulo ve Rio de Janeiro dışında bir şehre uçup gezinize buradan başlayabilirsiniz.
Güvenlik
İlk defa bir gezi yazısında ‘Güvenlik’ diye bir bölüme yer veriyorum. Lakin söz konusu Brezilya olunca bu şart. Sebebini şöyle anlatayım; Istanbul’da sokakta yürürken birkaç evsiz görmeniz pekala mümkündür ama bu şahıslardan kendinize yönelik ciddi bir tehdit algılamanız nadirdir. Kafası güzel ‘tinerci’ gençlerden huzursuz olabilirsiniz, hatta denk getirirlerse paranızdan olabilirsiniz. Fakat Sao Paulo’da sıradan bir günde şehrin her hangi bir caddesinde onlarca evsiz görebilirsiniz ve bunların pek çoğu sizi huzursuz edebilir ki bu güvenlik sorununu sadece bir yanı.
Brezilya mutfağı tıpkı halkı gibi karışık bir mutfak. Ben yediğim hiç bir yemekten pişman olmadım. Bir başka değişle hiç bir yemek bana ters gelmedi. Sizin de yemek konusunda zorlanmayacağınızı düşünüyorum. Gelin bu yemeklere bir göz atalım;
Bira Brezilya’da meşrubat yerine ve de buz gibi içilmekte. Benim favorim ve önerim hafif içimli ‘Original’, o yoksa ‘Skol’ veya ‘Brahma’. Değişik meyve suları da deneyin... mesela Cashew Juice ilginç bir tat.
Nerelerde yenir?
Sao Paulo
Bizim Bambi Büfe veya Marmaris Büfe muadili ve aynı zamanda bira satılan mekanlara ‘Boteca’ deniliyor. Bu tip yerlerde günün hemen hemen her saati ucuz ve yerel tatları yiyebilirsiniz. Bunlardan Sao Paulo’daki Estadao (Prato do Dia Boteca'ya yakın) özellikle tavsiye edilir. Burada civardaki gazetelerde çalışanlar, evsizler, fahişeler, polisler, işçiler ve patronlar yan yana yemek yiyip, sohbet ederler. Rua Augusto’nun merkez tarafında mukim iki restoranı önerebilirim. Bunlardan ilki bir kasaptan bozma ‘Corniceria’ ve eski eşyaların dekorasyonu eşliğinde ‘Caos’
Sao Paulo’dan Paraty’ye giderken yolda ‘Bica do Curio’ kitch bir mekanda kilo usulü satılan yemeklerden seçip karnınızı doyurabilirsiniz.
Paraty
Vitorianis Grill Moqueca yemek için iyi bir seçim. Buranın yakınlarında bir Türk lokantası da mevcut ama aşçı dahil herkes Brezilyalı. Kiliseye yakın Coupe Bar iyi bir alternatif. Paraty’de deniz mahsullerini tercih edin ve pizza yemeyin zira iyi yapamıyorlar.
Rio de Janeiro
Lapamaki isimli Japon restoranı oldukça popüler ve iyi bir seçim. Kahvaltı veya bir öğlen yemeği için eski şehirdeki ‘Confeitaria Colombo’ mutlaka ziyaret edilmeli. Brezilya’da pizza yiyecekseniz doğru adres Rio de Janeiro. Bir akşam yemeğinizi değişiklik yapıp büfelerden alacağınız sandviç, börek vb. atıştırmalıklar ve bira eşliğinde gece de aydınlatılan Copacabana, Ipanema veya Leblon plajlarından birinde yiyin.
Trancoso
Quadrado’daki Tapiocacıyı tek geçerim. Ayrıca Lano Dom’un Beirut sandviçi leziz.
Gece Hayatı
Sao Paulo’da ‘Prato do Dia’ küçük ama eğlenceli bir ‘Balada’ mekanını tavsiye edebilirim. Ben gitmedim ama Hotel Unique’in tepesindeki Sky Bar ve güzel caz dinleyebileceğiniz Riviera Bar tavsiye ediliyor. Rua Augusta’da mukim Annexo B’nin alt katı bar üst katı canlı performans olan bir mekan.
Rio’da ‘FosfoBox’ eğlenceli bir bar ve hemen hemen her gün bir DJ ya da canlı performans var. Scenarium ve Carioca de Gema ise pek çok kişi tarafından öneriliyor ama ben gidemedim.
Gittiğim tüm parti/balada mekanlarında ilginç bir sistem var; girişte kimliğinizi gösterip kayıt yaptırıyorsunuz ve bir kart alıyorsunuz. İçeride içtikleriniz bu karta işleniyor ve mekanı terk etmeden önce ödemenizi yapıp kartınızı teslim ediyorsunuz... garipsemeyin. Normal barlarda ise durum bizdeki gibi.
Ne alınır?
Brezilya seyahatini ve gezi notlarını tek yazıya sığdırmak zor olacağından bölmek gerekti. Şöyle;
- Bölüm I – Brezilya 101 (Genel bakış, güvenlik, ne zaman gidilir, nasıl gidilir, ne yenir, ne içilir, ne alınır vs.)
- Bölüm II – Sao Paulo
- Bölüm III – Sao Paulo’dan Rio de Janeiro’ya / Paraty
- Bölüm IV – Rio de Janeiro
- Bölüm V – Trancoso / Bahia
Gelelim Brezilya gezi notlarına...
Genel bakış
LP |
Brezilya’nın tarihi Portekizlilerin 1500 yılında ülkenin kuzeydoğusunda, Bahia’da bulunan Porto Seguro kasabası civarına ayak basması ile başlıyor. O dönemde sadece yerlilerin yaşadığı ve hiçbir şehrin, kasabanın hatta kalıcı yerleşim yerinin olmadığı Brezilya, tamamen bakir bir coğrafya olarak Portekiz denetimine giriyor.
Sömürgeciliğin temelinde yer alan kölelik sistemini burada oturtmak Portekizliler için hiç de kolay olmuyor. Çalışmayı reddeden yerli halk maalesef katlediliyor ve yerlerine Afrika’dan getirilen köleler tarla ve madenlere sürülüyor. Sırasıyla şeker kamışı, altın ve kahve sömürge ekonomisinin ana ürünleri oluyor.
Bu yeni topraklar aynı zamanda pek çok Avrupalı halk için de yeni ev oluyor. Özellikle birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında eski dünyadan ayrılan pek çok insan Güney Amerika’ya göçüyor.
Bu nedenle Brezilyalılar, %47’si beyaz (model Gisele Bündchen ya da futbolcu Kaka gibi), %43’ü Pardo tabir edilen renkli / melez (model Adriana Lima, futbolcular Ronaldo ya da Alex gibi) ve %7’si siyah (futbol efsanesi Pele gibi) olmak üzere oldukça karışık, melez bir halk. Beyaz Brezilyalılar genelde ülkenin güneyinden, Arjantin’e yakın kısmından gelmekte. Kuzeye gidildikçe, örneğin Bahia’da ten rengi koyuluyor. Ayrıca Japonya dışında bulunan en büyük Japon kolonisi Brezilya’da yaşıyor. Sokaklarda Portekizce konuşan ve Latin Amerikalı gibi davranan çekik gözlüler görürseniz şaşırmayın.
İşin ilginç ve de güzel tarafı; değişik etnik kökenlerden gelen Brezilya halkı bu farklılıklarına aldırmaksızın birbirini kabul etmiş ve iç içe yaşamayı gayet iyi şekilde beceriyor. Asansörlerde bulunan şu uyarı da devletin duruşuna yerinde bir örnek; Asansörler ortak kullanımda olup ırk, renk, dil, orijin, sosyla statü vb temelli ayrımcılık yaparak diğerlerinin kullanıma kısıt getirmek federal suçtur mealinde bir metin.
Ne zaman gidilir?
Brezilya’nın farklı bölgelerinde farklı iklimler mevcut ancak bir genelleme yapmak gerekirse ekvatora yakın kuzey kesimlerinde yağmurlu ve kuru olma üzere iki mevsim, Rio de Janeiro, Sao Paulo ve ülkenin güney kesimlerinde dört mevsim yaşanmakta. Lakin ülkenin bu kesimleri güney yarımkürede olmasından dolayı mevsimler terstir. Havanın daha sıcak olduğu yaz ayları, yani Kasım – Mart dönemi tercih edilebilir. Fakat bu dönem aynı zamanda daha fazla yağmurun da yağdığı dönemdir lakin pek çok tropik bölgede olduğu gibi yağar geçer. Yılbaşı veya Rio Karnavalı döneminde gitmeyi planlıyorsanız, fiyatların epey arttığını aklınızda bulundurun.
Nasıl gidilir?
THY’nın Istanbul’dan Sao Paulo’ya direkt uçuşu elbette Brezilya’ya en kolay ve hızlı ulaşma yolu. Maalesef Güney Amerika’ya olan uçuşlar oldukça pahalı. Mümkünse benim yaptığım gibi millerinizi kullanarak bilet alın. Bu mümkün değilse internet üzerinden (expedia, hipmunk, geziko, opodo vb. sitelerden) sıkı bir araştırma ile farklı havayolları ile iyi bir fiyat yakalayabilirsiniz. Hatta Türkiye’den Avrupa’ya low-cost havayolları ile gidip buradan daha ucuza uçabilirsiniz. Örneğin Air Europa 2013 Aralık itibariyle Madrid – Sao Paulo uçuşlarına başladı. Kendinizin oluşturacağı bu tip bağlantıları da kontrol etmekte fayda var. Bir de Avrupa aktarmalı olarak Brezilya’nın Sao Paulo ve Rio de Janeiro dışında bir şehre uçup gezinize buradan başlayabilirsiniz.
Güvenlik
İlk defa bir gezi yazısında ‘Güvenlik’ diye bir bölüme yer veriyorum. Lakin söz konusu Brezilya olunca bu şart. Sebebini şöyle anlatayım; Istanbul’da sokakta yürürken birkaç evsiz görmeniz pekala mümkündür ama bu şahıslardan kendinize yönelik ciddi bir tehdit algılamanız nadirdir. Kafası güzel ‘tinerci’ gençlerden huzursuz olabilirsiniz, hatta denk getirirlerse paranızdan olabilirsiniz. Fakat Sao Paulo’da sıradan bir günde şehrin her hangi bir caddesinde onlarca evsiz görebilirsiniz ve bunların pek çoğu sizi huzursuz edebilir ki bu güvenlik sorununu sadece bir yanı.
- Büyük şehirlerin tamamında –ki bunların başında Sao Paulo ve Rio geliyor- geçmişe göre düzelme olsa da güvenlik önemli bir sorun.
- Şehirlerin belirli bölge ve sokaklarına günbatımından sonra girmek mümkün değil. Zaten mümkünse hiçbir zaman tek başınıza gezip tozmamakta fayda var.
- Günün her saati ve hemen hemen her mekanda çantanızı, kıymetli eşyalarınızı gözünüzün önünden ayırmamalısınız.
- Plajlara giderken yanınıza 20-30 Real para ve içiyorsanız sigara dışında bir şey almayın. Cüzdanınızı, telefonunuzu ve fotoğraf makinesi gibi her türlü değerli eşyanızı güvenli bir yerde bırakın.
- Turist gibi giyinmeyin, şort t-shirt ve terlik gibi basit kıyafetler tercih edin.
- Huylandığınız kişileri gördüğünüzde aranızda Türkçe veya İngilizce konuşmaya ara verin. ATM’lerden para çekerken AVM veya kapalı mekanlardaki noktaları tercih edin, paranızın tamamını aynı cepte veya cüzdanda taşımayın.
- Mümkünse sağ cebinizde 10-20 Real bulundurun ve olası bir nahoş karşılaşmada elinizi cebinize atın ve ‘hepsi bu’ diyerek verin ve hızla uzaklaşın.
- Rio Festivali ise taksicisinden yankesicisine tüm uyanıklar için turist cennetine dönüşüyor. Scam City’nin Rio bölümünü izleyip yola çıkın.
Brezilya mutfağı tıpkı halkı gibi karışık bir mutfak. Ben yediğim hiç bir yemekten pişman olmadım. Bir başka değişle hiç bir yemek bana ters gelmedi. Sizin de yemek konusunda zorlanmayacağınızı düşünüyorum. Gelin bu yemeklere bir göz atalım;
- Mandioca: Patatesin kuzeni olan ve her bölgede farklı bir isim alan (ipin, xxx gibi) bu lifli kök sebzesinin en güzel hali kızartması. Biranın yanına çok yakışıyor. Bunun yanında öğütülüp un haline getiriliyor ve bu undan pek çok farklı şey yapılıyor. Bunların başında madioca ununun tereyağı, soğan, sarımsak, maydanoz ve tercihe göre domuz pastırması ile pişirilmiş hali Farofa geliyor. Taze ve henüz nemli olan madioca ununun tavada pişirilmesi ile elde edilen ince lavaş halinin içine et, tavuk ya da nutella gibi içeriklerin konulması ile yapılan dürüm benzeri Tapioca hem inanılmaz lezzetli hem de ucuz bir yemek.
- Prato Feito: Türkçeye ‘tam öğün’ olarak tercüme edilebilecek, siyah fasulye, pilav, et veya tavuk, ve farofa’dan oluşan tepeleme dolu bir tabak.
- Espenedas / Pastel: Bildiğimiz börek! Çeşitli şekillerde kaşarlısı, tavuklusu, sebzelisi mevcut.
- Carne Seca: Soğanla birlikte pişirilmiş ince kesim dana eti
- Bolacha de Prololone: İncecik kesilip tavada kızartılmış peynir. Biranın yanına harika gidiyor
- Pico Burger: Dana etinin en yağlı ve lezzetli kesimi olan ‘Picanha’dan yapılan hamburger.
- Palmito: Palmiye ağacı gövdesinin kalbi. Kuşkonmaza benzer tadı ile enfes. İsterseniz sade isterseniz salatanızla birlikte yiyebilirsiniz.
- Sandouich Beirut: Brezilya’ya göçen Lübnanlıların tahminimce lavaş ekmeği ile yapmaya başladıkları ancak zaman içerisinde evrimleşip Brezilyalılaşan etli/tavuklu sandviç. Yeri gelmişken belirteyim; Brezilyalılar her türlü yemeği kendi ağız tatlarına uydurmaktalar.
- Polenta: Bilenler için kısa tanımı muhlama veya kuymak. Bilmeyenler için; Karadeniz bölgemizde yapılan mısır unu, tereyağ ve peynirden yapılan bir yemek.
- Coxinha (Koşinya): İçi tavuk dışı galeta unu ile kaplı, armut şeklinde, kızarmış krem peynir. Enfes!
- Feijoada: Fasulye, domuz eti ve dana etinden yapılan bu tencere yemeği Brezilya’nın favorisi.
- Moqueca: Balık, karides ya da karışık da yenilebilen güveç. Mutlaka tadılmalı. Tavsiyem karidesli olanı
- Açai: Guarnica şuruplu açai (asai okunur) püresi dondurma kıvamlı inanılmaz bir tatlı. Koca bir kase geldiğinde paylaşarak yemeye gayret edin.
- Et: Bunu sona bıraktım :) Brezilya’ya gelip et yemeden sakın dönmeyin. Bunun için mümkünse yiyebildiğiniz kadar yediğiniz ve fiks bir fiyat ödediğiniz restoranları öneririm. Picanha Brezilya’da etin en iyi kısmı. Bir de ismini hatırlamadığım, hayvanın sırtından çıkan ve bir gün önceden ağır ağır pişirilen kısmı fevkalade. Yalnız sosislere dikkat! Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Arjantin eti daha güzel :)
Bira Brezilya’da meşrubat yerine ve de buz gibi içilmekte. Benim favorim ve önerim hafif içimli ‘Original’, o yoksa ‘Skol’ veya ‘Brahma’. Değişik meyve suları da deneyin... mesela Cashew Juice ilginç bir tat.
Nerelerde yenir?
Sao Paulo
Bizim Bambi Büfe veya Marmaris Büfe muadili ve aynı zamanda bira satılan mekanlara ‘Boteca’ deniliyor. Bu tip yerlerde günün hemen hemen her saati ucuz ve yerel tatları yiyebilirsiniz. Bunlardan Sao Paulo’daki Estadao (Prato do Dia Boteca'ya yakın) özellikle tavsiye edilir. Burada civardaki gazetelerde çalışanlar, evsizler, fahişeler, polisler, işçiler ve patronlar yan yana yemek yiyip, sohbet ederler. Rua Augusto’nun merkez tarafında mukim iki restoranı önerebilirim. Bunlardan ilki bir kasaptan bozma ‘Corniceria’ ve eski eşyaların dekorasyonu eşliğinde ‘Caos’
Sao Paulo’dan Paraty’ye giderken yolda ‘Bica do Curio’ kitch bir mekanda kilo usulü satılan yemeklerden seçip karnınızı doyurabilirsiniz.
Vitorianis Grill, Paraty |
Vitorianis Grill Moqueca yemek için iyi bir seçim. Buranın yakınlarında bir Türk lokantası da mevcut ama aşçı dahil herkes Brezilyalı. Kiliseye yakın Coupe Bar iyi bir alternatif. Paraty’de deniz mahsullerini tercih edin ve pizza yemeyin zira iyi yapamıyorlar.
Rio de Janeiro
Lapamaki isimli Japon restoranı oldukça popüler ve iyi bir seçim. Kahvaltı veya bir öğlen yemeği için eski şehirdeki ‘Confeitaria Colombo’ mutlaka ziyaret edilmeli. Brezilya’da pizza yiyecekseniz doğru adres Rio de Janeiro. Bir akşam yemeğinizi değişiklik yapıp büfelerden alacağınız sandviç, börek vb. atıştırmalıklar ve bira eşliğinde gece de aydınlatılan Copacabana, Ipanema veya Leblon plajlarından birinde yiyin.
Trancoso
Quadrado’daki Tapiocacıyı tek geçerim. Ayrıca Lano Dom’un Beirut sandviçi leziz.
Gece Hayatı
Sao Paulo’da ‘Prato do Dia’ küçük ama eğlenceli bir ‘Balada’ mekanını tavsiye edebilirim. Ben gitmedim ama Hotel Unique’in tepesindeki Sky Bar ve güzel caz dinleyebileceğiniz Riviera Bar tavsiye ediliyor. Rua Augusta’da mukim Annexo B’nin alt katı bar üst katı canlı performans olan bir mekan.
Rio’da ‘FosfoBox’ eğlenceli bir bar ve hemen hemen her gün bir DJ ya da canlı performans var. Scenarium ve Carioca de Gema ise pek çok kişi tarafından öneriliyor ama ben gidemedim.
Gittiğim tüm parti/balada mekanlarında ilginç bir sistem var; girişte kimliğinizi gösterip kayıt yaptırıyorsunuz ve bir kart alıyorsunuz. İçeride içtikleriniz bu karta işleniyor ve mekanı terk etmeden önce ödemenizi yapıp kartınızı teslim ediyorsunuz... garipsemeyin. Normal barlarda ise durum bizdeki gibi.
Ne alınır?
Ariadine |
- Santoslu kağıt kesme sanatçısı Ariadine’in el yapımı deli işi eserlerinden birini alabilirsiniz. Yukarıdaki benim favorim olan geometrik olan bir eseri. Farklı eserleri mevcut. Online mağazası için tıklayınız >>>
- Sao Paulo’da kurulan üç tane bit pazarı var. Hemen hemenntoslu kağıt kesme sanatçısı Ariadine’in deli işi eserlerinden birini alabilirsiniz.
- Paraty’den, yani yerinden, elbette Cachaça ve likör. Cachaça’da Maria İzabel, likörlerden ise özellikle acı biberli-çikolatalısı ve muzlusu (soğuk içilir) şiddetle tavsiye edilir.
- Rio de Janeiro’da Copacabana’da akşamları kurulan sokak pazarından yerli sanatçıların resim ve heykelleri çok hoş alternatifler. Hem orijinal bir şey satın almış oluyorsunuz hem de yerel sanatçılara destek olmuş olursunuz.
- Trancoso’dan ‘dream catcher’ yani rüya yakalayıcısı ve el yapımı hediyelikler alınabilir.
- ... ve elbette gitmişken tam da yerinden epey ucuza Havaianas parmak arası terlik alabilirsiniz.
- Sao Paulo şehrinden olanlara Paulista, Rio’dan olanlara Carioca deniliyor.
- Bizim parti, gece çıkmalarına genel olarak verilen isim ‘Balada’
- İngilizce büyük sorun, konuşanı bulmak zor. Bizim ülkemizde turistin uğradığı hemen her yerde esnaf, halk çat-pat İngilizce konuşur, konuşamasa bile yabancılarla anlaşmak için elinden geleni yapar. Brezilya’da ise ne yazık ki durum pek iç açıcı değil.
- Sao Paulo ve Rio de Janeiro’daki metrolar genelde güvenli. Tek bilet 3 Real.
- Oscar Nimeyer Brezilyalı dünyaca ünlü mimar ve eserleri tüm ülkede gurur kaynağı.
- Marihuana içmek kriminal suç kapsamında değil ancak yine de dikkat, siz bir turist olarak bu işlere bulaşmayın.
- Trancoso'da sadece bir adet ATM var ve bozulursa parasız kalabilirsiniz, gitmeden çekin.
- Denk getirip bir futbol maçı izlemeye stadyuma gidin... mümkünse Santos, Corinthias, Fluiminese veya Flamingo’nun bir maçı olsun.
- Ülke içi havayolu ile ulaşım oldukça pahalı. Üstelik biletinizi satın aldıktan sonra değişiklik yapmak da çok zor zira İngilizce konuşan bir muhatap bulmak neredeyse imkansız. Turistler için havayolları 3’lü-5’li kupon biletler satmakta. Tarihlerinizi belirleyip bu nispeten uygun fiyatlı kupon biletleri kullanabilirsiniz.
Bu seyahatimin sıradışı ve çok güzel geçmesinin en büyük nedeni olan dostlarım Rico ve Ari'ye buradan teşekkür etmek istiyorum. Onların sayesinde Brezilya seyahatimde güzel insanlarla tanıştım, eğlendim, gittiğim şehirlerde konaklamaya hiç para ödemedim, en leziz yemekleri yedim, lokal barlara gittim, lokal yaşadım...
Valeo amigos! foi maravilhoso :)
Yorumlar
şu siteye göz atabilirsiniz; http://www.brol.com/airpass/
her havayolunun farklı kuralları ve fiyatları var ama temelde presipleri aynı. belli bir sabit ücret ödeyip 4 uçuş yapabiliyorsunuz. ancak bir havacı olarak uyarmam gerek, uçuşlarınızı önceden planayın ve konfirme biletleriniz olsun. oraya gittiğimizde bakarız demeyin, bu biletlerin sınıfında yer bulamayabilirsiniz.
iyi yolculuklar,