The Social Dillema (Sosyal Medya İkilemi)

Tatilimin bir kısmını bloglarımı toparlamaya ve birleştirmeye ayırdım. Geriye dönüp baktığımda 2006 yılından beri bu blogda yazıyorum. Sosyal medyanın henüz hayatımıza yeni yeni girdiği, internetin henüz pazarlama dünyasında yer edinememişken yazdıklarımın aslında bugün kullanıcı olarak yaşadığımız veri güvenliği, çevrim için hareketlerimizin izlenmesi, salt bize özel içeriğin üretilmesi gibi sıkıntılarla ilgili olduğunu gördüm. Vaktiniz varsa sağ tarafta yer alan İnternet etiketini tıklayın ve o yazılara bir göz atın. Adeta bir zaman yolculuğu.

Aradan neredeyse 15 yıl geçmiş ve geldiğimiz nokta pek de iç açıcı değil. Geçen ay Netflix platformunda yayımlanan The Social Dillema belgeseli gününümüzde işin ne boyuta geldiğinin göstergesi.

Bu konuyu arkadaşlarımla konuştuğumda aslında bilinçli bir kullanıcı iseniz, yani zaten sosyal medya ile ilişkinizi size sunulan araçlarla yönetebiliyorsanız sorunun sizin için çok da ciddi olmadığı noktasında buluştuk. Belgesel Amerikan toplumu baz alınarak yapılmış ama bu sizin de alacağınız dersler olmadığı anlamına gelmiyor.

Mesela benim telefonumda email ve iş gereği kullandığım MS Teams haricinde uygulamaların sesli bildirimleri (notification) ve ana sayfanıza düşen tüm bannerlar kapalıdır. Bazı uygulamalar için sadece görsel (badge) açıktır. Gerisine ise ben istediğim zaman girer bakar veya kullanırım. Telefonumdaki Facebook uygulamasını sileli yıllar oluyor. Çalıştığım şirketin Facebook hesabı ile ilgilenmiyor olsam masa üstünden de girmeyecek noktadayım. Pinterest hesabımı da bir süre önce dondurdum. Twitter'ı ise halen kullanıyorum çünkü görece kontrol edebildiğim bir platform.

Belgeselde de konusu geçiyor; Steve Jobs ilk kişisel bilgisayarı tanıtırken bisiklet örneği vermiştir. Teknoloji ve internet tıpkı bisiklet gibi siz ihtiyaç duyduğunuzda kullanabilecğiniz gayet de yararlı bir araçtır. Öyle de kalmalıdır.

Social Dillema'yı izledikten sonra bir de İnternet Ekipler Amiri Serdar Kuzuloğlu'nun Deniz Kilislioğlu tarafından hazırlanan ve NTV Radyo'da yayımlanan 5'te Beş programına konuk olduğu 23 dakikalık bölümü dinlemenizi öneririm; https://soundcloud.com/ntvradyo/5te-bes-22-eylul 

Ez cümle, teknoloji ve internet kötü bir şey değil. Yeter ki siz farkında olun, kontrol de sizde olsun.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yunanistan Gezi Notları - Günübirlik Kos

İtalya Gezi Notları – Roma ve Milano

Fransa Gezi Notları - Cote d’Azur